Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

sırt çevirmek

  • 1 sırt çevirmek

    а) не придава́ть значе́ния; пренебрега́ть
    б) отка́зываться, отвора́чиваться от кого-чего

    Türkçe-rusça sözlük > sırt çevirmek

  • 2 sırt çevirmek

    v. turn one's back on, go back on

    Turkish-English dictionary > sırt çevirmek

  • 3 sırt çevirmek

    pişt lê vegeran

    Türk-Kürt Sözlük > sırt çevirmek

  • 4 sırt çevirmek

    to turn one's back on

    İngilizce Sözlük Türkçe > sırt çevirmek

  • 5 sırt

    sırt s
    1) Rücken m
    birine \sırt çevirmek jdm den Rücken zukehren
    bir şeye \sırt çevirmek sich von etw abkehren [o abwenden]
    2) Hang m

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > sırt

  • 6 sırt

    sırt <- > Rücken m; Kamm(linie f) m eines Berges; Rückseite f;
    sırt çantası Rucksack m;
    sırt dayanağı Rückenlehne f;
    sırt çantalı Rucksacktourist m, -in f;
    -e sırt çevirmek jemandem den Rücken kehren;
    sırtı kaşınıyor fig ihm juckt das Fell;
    sırtı pek warm angezogen;
    -in sırtı yere gelmek untergekriegt werden;
    -i sırtına almak auf die Schulter nehmen, schultern A; sich (D) (einen Mantel) überziehen;
    -in sırtından geçinmek auf Kosten G leben;
    -e sırtını dayamak sich verlassen auf A;
    -in sırtında bir ceket vardı er hatte ein Jackett an

    Türkçe-Almanca sözlük > sırt

  • 7 çevirmek

    vt
    1) drehen
    başını \çevirmek den Kopf drehen
    birine arka [o sırt] \çevirmek jdm den Rücken zukehren
    2) ( film) drehen; ( dolap, entrika) drehen, spinnen, einfädeln
    3) ( oynamak) spielen
    bir parti satranç/bilardo/briç \çevirmek eine Partie Schach/Billard/Bridge spielen
    4) ( paraya) verwerten
    bir şeyi paraya \çevirmek etw verwerten, etw zu Geld machen
    5) ( sayfayı) wenden
    sayfayı \çevirmek umblättern
    6) ( geri göndermek) zurückschicken
    7) ( tercüme etmek) übersetzen
    8) ( dönüştürmek) umwandeln
    9) ( taksi) anhalten

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > çevirmek

  • 8 sırt

    спина́ (ж)
    * * *
    1) спина́

    sırtına almak — а) взвали́ть на́ спину; б) наки́нуть на себя́

    sırtında bir palto vardı — на нём бы́ло пальто́

    sırtına geçirmek — наде́ть

    pardösüyü sırtıma geçirdim — я наде́л на себя́ лёгкое пальто́

    sırtını dayamak / vermek — а) прислоня́ться спино́й к чему; б) перен. опира́ться на кого

    sırt sırta vermek — плечо́м к плечу́, в те́сном еди́нстве, вме́сте

    sırtını yere getirmek — положи́ть на о́бе лопа́тки тж. перен.

    atın sırtını eyer vurmuş — седло́ наби́ло / натёрло ло́шади спи́ну

    2) тупа́я сторона́ ножа́ и т. п.
    3) гре́бень (горы, холма)
    4) верх, ве́рхняя часть (чего-л.)
    ••
    - sırtından atmak
    - sırt çevirmek
    - sırtından geçirmek
    - sırtı kaşınıyor
    - sırtından kazanmak
    - sırtından para kazanmak

    Türkçe-rusça sözlük > sırt

  • 9 sırt

    ",-tı 1. back, dorsal side (of a person or animal). 2. ridge, upper part (of a hill or mountain). 3. blunt side (of a cutting implement). 4. spine (of a book). -ına almak /ı/ 1. to shoulder, put (something) on one´s shoulder. 2. to shoulder, take on (a job or responsibility). 3. to put on (a coat, jacket, sweater). -ından atmak /ı/ to rid oneself of, get shut of. -ına binmek /ın/ (for a job) to be lumped on (someone). - çevirmek /a/ 1. to reject, refuse (something). 2. to give (someone) the cold shoulder, cold-shoulder. -ından çıkarmak /ı, ın/ to get (someone) to pay for (something), saddle (someone) with the bill for (something). -ını dayamak /a/ 1. to lean one´s back against (something). 2. to rely on the protection of. -ından geçinmek /ın/ to live off, sponge off (someone). - kaşağısı back scratcher. -ı kaşınmak to itch for a beating, ask for it, be cruising for a bruising. -ı kavi 1. (someone) who has a strong back. 2. (someone) who´s supported by powerful friends. 3. warmly clad, thickly clad. - omurları anat. dorsal vertebrae. -ı pek warmly clad, thickly clad. -ı sıra one after the other, in succession. - sırta vermek 1. to stand back to back. 2. to support each other; to help each other. - üstü yatmak to lie flat on one´s back. -ına vurmak /ı/ to shoulder, put (something) on one´s back. -ı yere gelmek to be defeated. -ını yere getirmek /ın/ 1. wrestling to defeat, down (one´s opponent). 2. to defeat. -ı yufka lightly dressed. -ında yumurta küfesi yok ya! colloq. You can´t depend on him; he´ll break his word (or change his tack) if it suits him."

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > sırt

  • 10 arka

    I s
    1) Hinterseite f, Rückseite f
    \arkada müzik çalıyordu im Hintergrund spielte die Musik
    \arkaya geçmek ( kuyrukta) sich hinten anstellen
    bir şeyi \arkada bırakmak etw hinter sich lassen; ( ölen kimseye göre) etw hinterlassen
    evin \arkasında bahçe var hinter dem Haus ist ein Garten, auf der Rückseite des Hauses befindet sich ein Garten
    Muğla'nın üç kilometre \arkasında drei Kilometer hinter Muðla
    2) ( sırt) Rücken m
    birine \arka çevirmek jdm den Rücken zukehren
    birine \arka olmak jdm den Rücken stärken
    birini \arkadan vurmak ( fig) jdm in den Rücken fallen
    birinin \arkasından hinter jds Rücken
    3) ( geri kalan bölüm) Rest m
    bir şeyin \arkasını getirememek etw nicht bis zum Ende führen können
    4) ( art, peş)
    \arkasından koşmak hinterherlaufen
    bir işin \arkasına düşmek [o takılmak] eine Sache verfolgen, sich hinter eine Sache klemmen
    birinin \arkasına düşmek jdn verfolgen
    5) Rückenlehne f
    6) ( insan için) Körper m
    \arkasındaki giysiler çok eskiydi die Kleidung, die er (am Körper) trug, war sehr alt
    7) ( fig) ( koruyucu) Rückendeckung f, Beschützer(in) m(f); ( kayırıcı) Gönner(in) m(f)
    \arka bulmak sich Rückendeckung schaffen
    \arkası ol(ma) mak (keine) Rückendeckung haben
    birine \arka çıkmak ( korumak) jdn beschützen; ( kayırmak) jdn begünstigen
    birine \arka olmak jdm Rückendeckung geben
    II adj Hinter- Rück-; auto (\arka cam) Heck-

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > arka

См. также в других словарях:

  • sırt çevirmek — 1) birine önem vermemek, iyi davranmamak 2) bir şeye önem vermemek, onu kabul etmemek, yapmamak veya sürdürmemek Batı âlemi Türkiye den vazgeçemez, bizi yalnız bırakamaz, askerî ihtiyaçlarımıza sırt çeviremez... T. Halman …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sırt — is., anat. 1) Omurgalı veya omurgasız hayvanlarda boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan üst bölüm Arabacı katırın sırtına binmiş. F. R. Atay 2) anat. İnsanlarda boyundan bele kadar uzanan üst bölüm, göğüs karşıtı 3) Kesici araçların kesmeyen… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • arka çevirmek — sırt çevirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • arka — is. 1) Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı Evin arkasında bahçe var. 2) Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi Çocuğun arkası ağrıyormuş. 3) Geri kalan bölüm, kısım Masalın arkası. Yazının arkası. 4) Art, peş 5) Otururken… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»